28 Eylül 2015 Pazartesi

Kış geliyor, araçlara kar çorabı



Malum kış mevsimi yaklaşmak üzere havalar soğudu. Şimdiden kar lastiklerini almak gerek.

Tam da bu noktada tesadüfen internette gezinirken bir ürün ile karşılaştım, kara saplanan aracı çıkarmanın çok kolay bir yolunu bulmuşlar.Çorabı ayaklarınıza geçirip kara saplanan otomobili itiyorsunuz, dermişim. Yok,yok şaka. Çorabı otomobil giyiyor. Zincir gibi lastiklerinize zarar vermiyor.

Ürünü biraz araştırdım ilk başta değişik bir ürün gibi geldi tabi işe yarayıp yaramadığını bilmiyorum açıkçası. Ürünün adı araç lastik kar çorabı olarak geçmektedir, çoğu sitede kar lastiklerine alternatif olarak gösterilmektedir ama bence alakası yok.

Kar çorabı ürün ve düşünce olarak gayet güzel bir fikir fakat kullanılabilirlik açısından çok iyi değil, mantık olarak böyle bir ürün yapılabilir ama biraz daha arge yapılması gerekli diye düşünüyorum. En büyük sorun şu bence: Bu çorabı kullanırken en çok hızınızın 30-40 Km yi geçmemesi gerektiğini söylüyorlar ama bu nasıl olabilecek mahalle arasında normal, bu km de gidebilir ama ana yollarda nasıl olacak yol kenarında durup bunları çıkartmak biraz zor olur bence, ama araştırmalarım neticesinde bu ürün oldukça aktif bir şekilde satılmakta tabi kullanan birileri yorum yapsa ya da bir fikir verse insanlar ona göre hareket eder, konu hakkında kıymetli yorumlarınızı bekliyorum.

Aşağıdaki tanıtım videosunu izlemenizi tavsiye ederim.


İnternetten En Çok Hangi Ürünleri Satın Alıyoruz



İnternet hayatımızda o kadar yer işgal etmeye başladı ki; market alışverişi dâhil aklımıza gelen neredeyse her türlü hizmeti / ürünü internetten satın alabiliyoruz.
İlk başlarda biraz çekimser davrandık güvenemedik ama son yıllarda her şeyi internetten alır olduk.
Ödeme seçeneği olarak kredi kartını tercih etmekten korkanlar için de kapıda ödeme seçeneği getirilince hepten teslim olduk.
Sizler için, internetten en çok hangi ürünleri satın alıyoruz diye araştırdık ilk 20 ürünü listeledik.


Listeye bakmadan tahminde bulunun.  Bakalım ilk 5 ürünü tahmin edebilecek misiniz?




Sıralama
En Çok Satan İnternet Ürünleri Sıralaması
1
Kadın Giyim
2
Kitaplar
3
Bilgisayar Donanımı
4
Bilgisayar Yazılımı
5
Giysi
6
Oyuncaklar / Video Oyunları
7
Videolar DVD
8
Sağlık ve Güzellik
9
Tüketici Elektroniği
10
Müzik
11
Takı
12
Büro malzemesi
13
Ev Dekorasyonu
14
Çiçekler
15
Spor Malzemeleri
16
Ayakkabı
17
Küçük Ev Aletleri
18
Araçlar ve Bahçe
20
Hediyeler

İlginç,Tuhaf,Garip,Enteresan Şaşırtıcı Bilgiler




1 Oy 'un Ne Önemi Var Ki? Demeyin. 1923 'de 1 Oy, Adolf Hitler 'i Nazi Partisinin Liderliğine Getirdi.

Dünyanın En Zeki Ülkeleri Sıralamasında Türkiye 14. Sıradadır 

Göz kırpmadan bekleme, dünya rekoru 30 saat 12 dakikadır.

Fillerin beyni ortalama 6 kilodur.

Yumurtayı Kaynatırken Suya Soğan Kabuğu Atarsanız Yumurta Kırmızı Olur.

Kahve, çay vb. Sıcak içecekler tüketmek kendinizi güvende hissetmenizi sağlar.

Yapılan araştırmalara göre, başkalarını neşelendiren insanların %78'i, kendileri mutlu değiller.

Eğer Birini Düşünüyorsanız Ve Kendinize Engel Olamıyosanız Bilinki Düşündüğünüz Kişide Sizi Düşünüyordur...

İnsanların %80'inden fazlası isminden ve ses tonundan memnun değildir. 

Cips Markalarının % 90'ının Son Harfi S' Dir. S Harfi İnsandaki Açlık Hissini Tetikler. 

Türkiye de her 10 evden 7'sinde televizyon kumandasının arkası bantlıdır.

Beynimizin çalışması için 10 watt’lık bir enerjiye ihtiyacı vardır. 

En meraklı hayvan sincaptır. 

İstanbul nüfusu 131 Ülkenin nüfusundan daha fazladır.

Ördekler zeytinden nefret eder.

Dünya nüfusunun sadece %2 si (yüz kişiden iki kişi) yeşil göz rengine sahiptir. 

Aynanın Gerçek Rengi Yeşildir.

Bir Otomobil Üretilirken 400 Bin Litre Su Harcanmaktadır.

1 Sifon 5 Günlük Su İhtiyacınızı Karşılar

1.Dünya Savaşı'nda Askerlerin Çoğu Sağırdı. 

Abd'de Coco-cola Şoförlerinin Kimyasal Madde Taşıma Lisansı Olması Gerekiyor.

Deprem Kayıplarında Çin İlk Sıradadır.1556'da Meydana Gelen Depremde 830.000 Kişi Ölmüştür.

21 Eylül 2015 Pazartesi

Geçmişe kalkıp sövmek moda oldu.




Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; 
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. 
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ... 
-Boğamazsın ki! 
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım. 
....
Merhum Mehmet Akif Ersoy

Güzel ülkemizde ecdadımız Osmanlı’nın tarihini, şahsiyetlerini konu alan en popüler dizilere baktığımızda;  Osmanlı hanedanı, yöneticileri şehvet düşkünü şahsiyetlermiş gibi gösteriliyor.

O zamanlarda birçok gezgin, bilim, ilim, siyaset, sanatçı kimliğine sahip birçok Avrupalı; Osmanlı topraklarında, semtlerinde, sokaklarında, saraylarda, kahvelerde dolaşmış hatıralarını yazmış bir kısmı da resmetmiş, gel gör ki filmlerde anlatılanların hiç birine şahit olmamış. Hatta bazıları hatıralarında “Ben o topraklarda 6 ay kadar kaldım, çok gidip geldim, çok az kadın gördüm, gördüklerim de baştan aşağı kapalıydı, bu durum sarayda da aynısıydı” yazmayı bir borç bilmiş.

Hal böyle iken ülkemizde bu filmleri yazan, yöneten, yapımcı aklı evvellerin şehvet düşkünlüğü, harem merakı nereden geliyor? Haremi kim görmüş de sizler anlatıyorsunuz? Sizlerin hayal dünyasındaki fantazileri, sapkınlıkları bu millet izlemek zorunda mı?

O zaman da şöyle bir çıkış geliyor: Beğenmiyorsan izleme kardeşim, sizler bunları seviyorsunuz ki böyle filmler çıkıyor, biz sanat yapıyoruz, birebir aynısını oynasak zaten izlenmez. Bunların hiç biri sağlam geçerli gerekçe değildir. O kadar reyting endişesi taşıyorsanız kendi özel hayatınızı vizyona koyun izletin. Bu dünyada şuan yaşamayan ve dolayısıyla kendisini savunamayacak şahıslara iftira atarak para kazanmak en büyük şerefsizliktir. Osmanlı’yı anlatan başka diziler var mesela Diriliş Ertuğrul, Filinta. Bunlar izlenmiyor mu izleniyor hem de çok.

Hem siz İngilizlerin kraliyet hanedanını, kraliyet soyunu, kraliçeleri kötüleyen aşağılayan iftira atan bir film dizi vb. yaptığına şahit oldunuz mu izlediniz mi? Aynı şekilde Vatikan’ı ve yıllardır süre gelen papaları kötüleyen bir film izlediniz mi? Cevabı hayır.

Bu terbiyesizliği 6 asır 3 kıtada dünyaya hükmetmiş Osmanlının himayesinde yaşayan, Bizans tohumları, Frenkleri yapsa anlaşılır da bu ülkenin ekmeğini yiyen, seyircisinden para kazanan yaratıkları yaptığı zaman anlayamıyorum.

Bir sistemi yıkıp yenisini yapmak istediğinde eskisini kötülemen amiyane tabirle eskisine küfretmen normaldir. Bunun uluslararası literatürdeki süresi 25 yıldır. Cumhuriyet’in ilan edileli neredeyse 91 yıl oldu. Bu saatten sonra Osmanlıya küfretmenin anlamı nedir. Kim ne derse desin Türkiye Cumhuriyet’i Osmanlı’nın devamıdır ve ondan kopamaz. Sevabıyla günahıyla onlar bizim ecdadımızdır.

Bu konuya nereden geldik.

Çok yakında güya Osmanlı sultanlarından Kösem Sultan’ın hayatını konu alacak bir dizi yayına girecek. Fragmanlar yayınlandı ve görüldü ki kockoca cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın şahsı manevisine yapılan hakaret karalama bu filmde de Kösem Sultan ve eşrafına yapılacaktır.

Peki Kösem Sultan Kimdir?

Tam ismi: Devletlu İsmetlu Mahpeyker Kösem Valide Sultan Aliyyetü'ş-Şân

Vefatı: 2 Eylül 1651 (61/62 yaşında)

Kabri şerifi:  I. Ahmed Türbesi - Sultanahmet Meydanı

Hüküm süresi: 10 Eylül 1623 – 2 Eylül 1651

Çocukları:  IV. Murad, I. İbrahim, Şehzade Süleyman, Şehzade Kasım, Ayşe Sultan, Fatma Sultan, Gevherhan Sultan


Asıl adı Anastasya olan Mahpeyker Kösem Sultan; Osmanlı padişahı I. Ahmed'in eşidir.  Mahpeyker Kösem Sultan kimilerine göre Moralı, kimilerine göre bir Ortodoks rahibinin kızıdır. Bir rivayete göre de  Rum asıllı veya  Bosnalı olup Bosna Beylerbeyi  tarafından İstanbul'a kızlarağasına gönderilmiştir.

I. Ahmed’in dindarlığı ve devlet yönetimindeki kabiliyeti bilinmektedir. Bu karakterde ve hünerdeki bir padişahı etkisi altına aldığı düşünüldüğünde Kösem Sultan’ın ne kadar maharetli ve zeki olduğu anlaşılır. 15 yaşındayken I. Ahmed'e Haseki olmuş, kısa sürede kendinden kıdemli olan hasekilerin önüne geçmeyi başarmıştır.

Tarihçilerin aktardıklarına göre, Kösem Sultan ilk başlarda huzurlu bir hayat sürmüş, tasavvufa meraklı olan I. Ahmedile birlikte dergahlara gitmiş ve çocuklarıyla ilgilenmiştir. Kuvvetli bir kişiliği olan I. Ahmed, çocuk yaşta tahta geçmesine rağmen babası gibi başkalarının etkisi altında kalmadığını kanıtlamak konusunda çok titizdi. Kösem Sultan bu nedenleI. Ahmed döneminde siyasi işlere fazla bulaşmamış; ama çoğu zaman da sözünü yerine getirtmiştir. I. Ahmed ölümüyle Kösem Sultan 27 yaşında dul kaldı.  21 Kasım'ı 22 Kasım'a bağlayan gece 1617 yılında eşinin 27 yaşında vefat etmesi onu derinden etkilemiştir. 

Kocası ölünce önce tahta geçen kocasının kardeşi Sultan I. Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II. Osman zamanında devlet işlerinde etkinliği arttı.


Hayır işlerinde de öncülük etmeyi prensip edinen Kösem Sultan, etrafındaki fakirlere yardımlarda bulunmuştur. Her yıl Receb-i Şerif ayında tebdili kıyafetle arabaya binerek hapishanelere gitmiş; borcu yüzünden hapse düşen mahkûmların borçlarını ödemiş ve onların hapisten çıkmalarını sağlamıştır. Kösem Sultan, katil kişileri bu yardımlardan nasiplendirmemiştir. Yaptırdığı hayır işlerinin başında Üsküdar’daki Çinili Camii, Boğaziçi’nde Anadolu Kavağı, Sultan Selim civarında Valide Medresesi Mescidi’ni yaptırarak hizmete açmıştır. O dönemde Osmanlı’nın eyaleti durumunda bulunan Mekke ve Medine’ye de yardım elini uzatmış, fakir yöre halkına da hatırı sayılır yardımlarda bulunmuştur.

19 Eylül 2015 Cumartesi

Bir filme inandılar hapı yuttular. Burası Türkiye


2011 yılında bir film çekildi, ismi: Limit Yok ~ Limitless 


Bu filmin diğer filmlerden ayıran tarafı, kendi alanında aldığı beğeni ve izleyiciler üzerinde bıraktığı etkisi olmuştur.

Filmde, yaşamı pek de parlak olmayan Eddie, New York'ta düzensiz bir hayat yaşayan ve pek de başarılı sayılmayacak bir yazardır. Eddie, günlerden bir gün yolda eski bir arkadaşıyla karşılaşır. Bundan sonra Eddie'nin hayatı tamamen değişecektir. Eski arkadaşından aldığı bir hap 
(NZT 48)  Eddie'nin beyninin tam kapasite çalışmasını sağlamaya başlar. Bu ilaç sayesinde eski dünyası değişen, hayata farklı bir gözle bakmaya başlayan Eddie paraya, çekiciliğe ve yüksek bir zekaya sahip olur.

Limit Yok, ilk bakışta gayet zararsız bir fantastik gerilim gibi gözükse de  "anında mutluluk" çözümlerinin dünya toplumunu sarıp sarmaladığı günümüzde kolayca etkilenebilen seyircisine aslında gayet tehlikeli mesajlar veren bir yapım.

Ülkemizde bu hap gıda takviyesi kisvesi altında,  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznini alamamış olmasına rağmen 99,00 TL'ye kampanyalı olarak satılmaktadır. Daha ucuza satanlar da mevcuttur. İçinde ne olduğu belli olmayan 30 kapsül. Hem de sayısı azımsanamayacak kadar fazla bu sitelerin sayısı.

Böyle bir ilaç olsa bu fiyata satılamayacağını, piyasanın en pahalı ilacı olması gerektiğini düşünemez benim vatandaşım. Aptallık mıdır cahillik midir, çaresizlik midir, bilemedim.

Siz çözebildiniz mi?

Yoksa neymiş bu hap deyip araştırmaya mı başladınız....

18 Eylül 2015 Cuma

Bugün yaşadıklarımızın sebebi: Melekler ve Şeytanlar



Melekler ve Şeytanlar


Bu başlığı görünce bir çoğumuzun aklına, Dan Brown'ın aynı adlı kitabından uyarlanan Tom Hanks'in başrolde oynadığı  Melekler&Şeytanlar filmi  gelmiştir. Burada filmi anlatmayacağım, bu sadece konu bezerliği.

İslam dini akaidi başta olmak üzere diğer semavi dinlere göre de yer yüzünde insanoğlundan önce yaşayan bir kavim vardı adı : Cin kavmi

Bu kavimle birlikte şimdi de var olan nurani varlıklar vardı: Melekler

O zamanlar yeryüzünde ve semada  Hz. Allah'a secde etmediğim yer kalmasın niyeti ve azmiyle ibadet eden ve meleklere hocalık yapan cin vardı: Azazil

Ve Hz. Allah murad etti de topraktan Hz.Adem'i ve daha sonra Hz. Havva'yı yarattı.

Hz. Allah imtihan etmek kastıyla meleklere ve Azazil'e "Adem'e secde edin" emrini verdiğinde tüm melekler secde etti ama bunu nefsine yediremeyen cin Azazil "Ben ateşten yaratıldım, O topraktan, ateş topraktan daha üstündür, ben ona secde etmem" dedi. Bunun üzerine yüce Allah, Azazille bir anlaşmaya vardı. anlaşmaya göre Azazil'e kıyamete kadar mühlet verilecek, Azazil de insanları Allah'ın yolundan sapıtıp, sapkınlığa, cehenneme sürükleyecekti. Bunun cezasını da o insanlarla birlikte ebedi olarak cehennemde çekecekti.  Azazil, Hz. Allah'a asi olduğu için cennetten kovuldu ve adı  "kovulmuş" anlamına gelen "Şeytan" oldu.

Şeytan için süre başlamıştı ve ilk iş olarak Hz. Havva'yı etkisi altına alarak yasak meyvenin yenmesine sebep oldu ve neticesinde Hz.Adem ve Hz.Havva cennetten kovuldular.

Daha sonra Hz. Ademin büyük oğlu Kabil'in, küçük oğlu Habil'i öldürmesine sebep olmakla devam etti.

Şeytana kıyamete kadar süre verilmişti. Şeytan, kendisine uyan cinlerle ve insanlarla birlikte topyekün olarak Hz. Allah'ın koyduğu kurallara nizama karşı savaşmaya devam edecektir.

Peki bir tarafta Şeytanlar var da diğer tarafta bir şey yok mu? Elbette var, Hz Allah'ın yoluna davet edecek, peygamberler, rasüller. 

Bu savaş hak ve batılın savaşıdır ve kıyamete kadar devam edecektir. 

Kimse bu dünyada her şeyin sütliman olduğu bir dünya hayal etmesin boşuna.

İçinde yaşadığımız dünyaya bir bakın. Her tarafta haksız yere katledilen şehid edilen zulüm gören müslümanları göreceksiniz. 

Etrafınıza baktığınızda tüm batıl olanların şeytanın safında olanların İslama karşı birleştiğini mücadele ettiğini göreceksin.

İşte; petrol, geri kalmışlık, demokrasi, eğitim, teknoloji vs. yüzünden böyle oldu diye sayfalarca yazabilirsin saatlerce konuşabilirsin. Hepsi önemli şeyler hepsinin ve daha fazlasının etkisi vardır. Sonuç neye ulaştık hiç bir şeye.

Peki ne yapmak gerek: Asrı saadette olduğu gibi tek yürek olmak birlik olmak güçlü olmak gerek. Gerisi daha sonra gelir.

Bu kadar milleti, "müslümanlar kardeştir" paydasından daha büyük ve anlamlı başka hiçbir ortak misyonda birleştiremezsiniz.

Bugün yaşadıklarımızın sebebi: Melekler ve Şeytanlar

Tarafını seç, doğru tarafı seç.

Bedel Ödemektir, KURBAN



Bildiğiniz gibi İslam dinine göre Kuran-ı Kerime göre kurban hadisesi şu şekilde vuku buldu:


Hz. İbrahim  Hz. Allaha, "bir oğlu olması için dua etti, duası kabul olursa en sevdiği O oğlunu (Hz. İsmail'i)  Hz. Allah'a teşekkür mahiyetinde kurban etmeyi taahhüt etti.

Hz. Allah da Hz. İbrahim'in duasını kabul etti. Hz. İsmail dünyaya geldi.

Zaman geldi geçti Hz İbrahim verdiği sözü unuttu. (Peygamberler aslında unutmazlar ama hikmeti gereği Hz. Allah unutmasını istemiştir.) Rüyasında kendisine, Hz. Allah'a verdiği söz hatırlatıldı bir kaç sefer.


Ve Hz. İbrahim, vaadini hatırlar ve konuyu oğlu Hz. İsmail'e iletir. Hz İsmail büyük bir teslimiyet içinde canının Allah yolunda kurban edilmesine müsaade eder. Tam olay vuku bulacakken Hz. Allah gökten burak adında bir hayvan gönderdi ve o kurban edildi.


Burada elbet bir insan kurban edilmeyecekti, bu olay Hz. İbrahim için bir imtihandı. Ve bunu kazandı.


Buraya kadarki kısmı biliyorsunuz. Peki bir de şöyle düşünelim:

Bir çok islami kaynakta içinde yaşadığımız Dünya, Güneş Sistemi, Evren, 18 bin alem ve Ruhlar Aleminde ruhlarımız yaratılmadan önce ilk önce Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü aleyhi ve sellemin mübarek ruhu yaratılmıştır.

Peki Hz. İbrahim oğlu İsmail'i kurban etmiş olsaydı, peygamberimiz dünyaya teşrif edebilir miydi? Edemezdi. Bir tarafta ahid vardı diğer tarafta peygamberimizin teşrifi.

Aynı kurban vaadini Peygamberimizin dedesi Hz. Abdulmuttalib te yapmıştı. 10 oğlundan bir tanesini Hz. Allah'a kurban edecekti. 8. oğlu Peygamberimiz'in babası Hz. Abdullah'tı. Kura çekildi her defasında kurban edilecek kişi Hz. Abdullah çıktı. Mekke eşrafı Abdulmuttalib'e karşı çıktılar "Sen bu şehrin önde gelen kişisisin, sen böyle yaparsan herkes böyle yapar" dediler. Bir bilge kişiyle görüşmesini sağladılar. Bu sefer bir tarafta her çekiliş için 10 deve diğer tarafta Hz.Abdullah vardı. Yeni kura çekildi tam dokuz kez Hz.Abdullah çıktı kuradan. Hz. Abdullah'ın yerine 90 deve ayrıldı. 10. kurada kura, develere çıktı. Böyle olunca Hz. Abdullah yerine 100 deve kurban edilmiş oldu. Böylece bir insanın diyetinin 100 deve olduğu kanaatine varıldı. Peki Hz. Abdullah kurban edilmiş olsaydı peygamberimiz dünyaya teşrif edebilir miydi? Edemezdi. Yine bir tarafta ahid vardı diğer tarafta peygamberimizin teşrifi.

Tam 2 kez ertelendi bu bedel, sadece ertelenmişti.

Ve Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü aleyhi ve sellem dünyamızı şereflendirdi.
Bir gün peygamberimiz torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i severken, Cebrail aleyhisselam Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i işaret ederek onların şehit olacaklarını müjdeler. Zaman geçer Kerbela olayı vuku bulur, peygamberimizin torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in de dahil olduğu yakın çevresinden 70 kişi şehit olur. Ve bedel ödenmiş oldu.


Kurban; semavi dinlerde ve semavi olmayan dinlerde tapınana yanaşma şekli ve en güzel şartıdır.


Bu gün izlediğimiz tüm eski dinleri anlatan filmlerde, tüm şeytan filmlerinde kurban sahnesi kurban konusu mevcuttur Şuan İslam'ın dışında  yaşayan dinlerin neredeyse tamamında bir hayvan kurban edilir. 


Kurban; yeri geldiğinde vatanı, milleti, namusu, bayrağı, dini için bedenini feda etmektir.


Kurban Bayramının yaklaştığı şu günlerde Kurbanın manasını daha iyi anlamanız dileğiyle...

17 Eylül 2015 Perşembe

Bir Umut Çöplüğü: İnternetten Para Kazanmak


Değerli arkadaşlar


Her gün google hocaya soruyoruz "internetten para kazanma internetten ek iş" diye O da sağ olsun 

bizi şu sitelere yönlendiriyor. Youtube'da da benzer yüzlerce video var, bu konularda.

Borsa siteleri (forex): Cebinizde riske atabileceğiniz kaybettiğinizde üzülmeyeceğiniz ihtiyacınızın olmadığı paranız olmalı özellikle yabancı para döviz olmalı. Borsayı hiç bilmiyorsan o zaman hedef sensin bunu şimdiden bil unutma.

Network marketing siteleri: 
Bunlar içinde en tehlikeli olanları ürün satışı olmayan bayi paketi lisans bedeli  adı altında para toplayan sistemlerdir. Bildiğin saadet zinciridir, titandır. Yeni ticaret kanuna göre ülkemizde yasaklandılar. 

Ürün satışı olan sistemler özellikle giriş aidatı 1 TL olanlar yada ücretsiz olanlar daha risksizdir. Çevrendekilere katalogdan ürünleri gösterirsen karar verilen ürünü netten sipariş edersin, ürün gelir, alıcıya verirsin, paranı alırsın, siteden ödemeni yaparsın, sendeki liste fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark karın olur. Zengin olmazsın ama üç beş kuruş eline para geçer.


Bunların dışında hem gerçek ticaret görüntüsü verip sitede ürün satanlar hem de bayi lisans bedeli adı altında para alanlar var. Bunların sitesindeki ürünler piyasaya göre pahalıdır, satmak istesen satamazsın. Bazılarında da ürünler çok azdır piyasada çok satılan ürünlerle de bir alakası yoktur ve pahalıdır. Genel olarak amaç zincir şeklinde üye kaydını artırmak voleyi vurmaktır.


Bazı siteler vardır bunlarda da sistem şöyledir. Firmanın bir e-ticaret sitesi vardır, ürünler vardır hazır satılmayı bekleyen. Site sahibi, belirli ücret karşılığında sitesindeki ürünleri başka bir site üzerinden yani site adını senin belirleyeceğin sana ait bir site üzerinden satmana izin verir. Ana sitenin ismi mesela armut olsun sen de elma diye bir siteden bu armut un ürünlerini satarsın sanki her şeyin sahibi senmişsin gibi. Ara yüzden satış gerçekleşir, sen de komisyon alırsın. Bu biraz risk ister 3.000,00 TL den başlar. Burada dikkat etmen gereken şey ana sitedeki ürünler çok çeşitli mi piyasada satılan ürünler mi en önemlisi fiyatı piyasa fiyatının neresinde? Kazanman zaman alır kendi sitenin reklamını yapman gerekir yatırdığın parayı 6 ay içinde kazanamama ihtimalin çok yüksektir.


Anket Doldur Para Kazan siteleri, Reklam İzle Para Kazan siteleri (PTC siteleri) , Affiliate Marketing (Satış Ortaklığı Sistemi), para kazanmayı anlattığını iade eden E-Kitaplar.... Liste uzayıp gider. Bunların tamamına yakını çalışmayan ödeme yapmayan sistemler. Bazıları da verir ama kazanana kadar anandan emdiğin süt burnundan gelir, harcadığın emeğin karşılığını almak şöyle dursun 10'da 1'ini kazanamazsın.

Ev hanımlarına göre işler de var tabi. Mandal yapma, Kıyafetlere boncuk dikme, desen yapma vs. Bu konu hakkında ilan verenlere büyük ihtimalde ulaşamazsın. Ulaşsan da bir gününü alacak bir işten kazanacağın para 5,00 TL yi geçmez.

İddia, At yarışı, Süper Toto Loto  kupon hazırlamada maharetli olduğunu savunanları sistemin şifresini çözdüğünü iddia edenleri unutmamak gerek. Bunlar güya para karşılığında sistemi öğretmeyi hatta kesin kupan bilgisini vermeyi taahhüt ederler. Bunlara paranı kaptırırsan geçmiş olsun birden kaybolurlar ortalıktan.

Bayanlar için sesli yada hem sesli hem görüntülü sohbet sitelerinde 18+ sohbet odalarında saat başına konuşma karşılığı ödeme yapanlar da var. Kültürümüze uygun değil ama maalesef var.

Görüldüğü gibi internetten para kazanmak öyle ismi kadar havalı bir olay değil.
Bu piyasa çok kirli, çok yanlış, yalan bilgilerle dolu.

Aralarında gerçek olan var mı bulmak zor, dışarıdan da anlamak pek mümkün değil, içine girmek gerek. Bugün çalışıyor dediğin bir bakmışsın yarın batmış gitmiş izini dahi bulamazsın.

Yazdıklarımın ekserisi şahsi tecrübemle yada sevdiğim insanların tecrübeleriyle sabittir.

Tavsiyem;
Paranız varsa nohut pilav satsanız da  kazanırsınız. Demek istediğim kazanç şuanda gerçek ticarette gözüküyor.

Paranız yoksa web tasarım, logo tasarım, yazılım öğrenme işine yönelmeniz, Eğitim almanız, bu eğitimleri ücretsiz veren kurslar günümüzde mevcuttur. Bu arada paranız varsa da bunları yapabilirsiniz:))